Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Özak Tekstil’de çalışan işçilerin, Öz İplik İş Sendikası’ndan istifa edip BİRTEK-SEN’e üye oldukları için bir kadın işçinin işten atılması ve fabrikadaki baskı ve tehditlerin olması gerekçesi ile başlattıkları eylem, ikinci gününde de devam etti. Tekstil işçisi Halil Karataş, “Mücadelemizin sebebi belli. Taleplerimiz net. İşten atılan arkadaşımız geri alınsın, içerideki sarı sendika ve iş yeri yönetiminin üzerimizde kurduğu baskı sona ersin. Bu talepler karşılanana kadar mücadele edeceğiz. Mücadelemiz büyüyecek” açıklamasını yaptı. HEDEP Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar ise, “Her zaman işçilerimizin yanında olacağız ve işçilerin talepleri kabul edilecek. Bunun başka bir yolu yoktur. İşçiler, burada eylemlerini sürdürdüğü sürece biz de yanlarında duracağız” dedi.
Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Özak Tekstil’de çalışan işçilerin, Hak İş Konfederasyonu’na bağlı Öz İplik İş Sendikası’ndan istifa edip Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası’na (BİRTEK-SEN) üye oldukları için bir kadın işçinin işten atılması ve fabrikadaki baskı ve tehditlerin olması gerekçesi ile başlattıkları eylem, ikinci gününde de devam etti.
Bugün sabah saatlerinde fabrika önünde tepkilerini göstermek için toplanan Özak Tekstil işçilerine CHP, TİP, Emek Partisi Şanlıurfa il örgütleri ve HEDEP Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar destek verdi. İşçiler, “Öz İplik istifa” ve “Direne, direne kazanacağız” sloganları attı.
MEHMET TÜRKMEN: “ÖZAK İŞÇİLERİNİN MÜCADELESİ, SADECE ÖZAK’TA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN DEĞİL; URFA’DA SEFALETE MAHKUM EDİLEN ON BİNLERCE İŞÇİNİN MÜCADELESİDİR”
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen şunları söyledi:
“Umarız ki bugün burada olmayan, işçilerin yanında olmayan; Urfa’da emekten, hukuktan, adaletten yana olduğunu söyleyen herkesi burada görürüz. Çünkü Özak işçilerinin mücadelesi, işçilerinin direnişi sadece Özak’ta çalışan işçilerin değil; Urfa’da aynı köleliğe, aynı baskı düzenine, sefalete mahkum edilen on binlerce işçinin mücadelesidir.
Bölgeyi ucuz iş gücü cenneti olarak gören, bölge halkını ve işçilerini, ucuz emek sömürüsünün nesnesi olarak gören patronlara ve kapitalist düzene karşı; Urfalı işçilerin ve bölge işçilerinin köle değil, insan olduğunu ve insanca koşullarda yaşamak, insanca bir ücret almak ve haklarına saygı duyulmasını sağlamak için sonuna kadar direneceklerini buradan bir kere daha ilan eden Özak işçilerine teşekkür ediyoruz.”
TEKSTİL İŞÇİSİ KARATAŞ: “İÇERİDE SORGU ODASI KURMUŞLAR, BİZE MESAİ SAATİ DIŞINDA NE YAPTIĞIMIZI, NEREYE GİTTİĞİMİZİ SORUYORLAR”
Özak Tekstil işçisi Halil Karataş, yapılan basın açıklamasında şunları kaydetti:
“Altı senedir Özak Tekstil’de Öz İplik İş Sendikası yetkili. Patronun içeriye soktuğu sendikadan altı senedir kurtulmaya çalışıyoruz. Çünkü, Öz İplik İş Sendikası altı senedir bir kere bile yanımızda durmadı. Çünkü, Öz İplik İş Sendikası altı senedir sözleşme yapıyor mu yapmıyor mu bilmiyoruz. Biz bu yüzden sendikamızı değiştirdik. Gerçek bir sendika ile yol yürüme kararı verdik. Bir ay önce toplu şekilde BİRTEK-Sen’e geçtik. Biliyoruz ki BİRTEK-Sen’i bizim gibi işçiler kurdu. Biliyoruz ki BİRTEK-Sen üyesi olmayan hatta işkolunda olmayan işçiler için bile mücadele ediyor. Biliyoruz ki BİRTEK-Sen biziz. Bunu patron da biliyor.
O yüzden birliğimizi dağıtmak için, BİRTEK-Sen’in içeriye girmesini engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bir aydır Özak Tekstil yönetimiyle Öz İplik İş el ele verdi bizi BİRTEK-Sen’den vazgeçirmeye çalışıyor. İçeride sorgu odası kurmuşlar, bize mesai saati dışında ne yaptığımızı, nereye gittiğimizi soruyorlar. BİRTEK-Sen’den istifa edip Öz İplik İş’e geçmezsek işten atılacağımızı söylüyorlar. Kadın işçilerin özel hayatına burunlarını sokuyorlar. En son kadın bir işçi arkadaşımız BİRTEK-Sen’den istifa etmediği için işten atıldı. Gerekçe üretimin hatalı olmasıymış ama arkadaşımızın elinde işin düzgün çıktığına dair, işin onaylandığına dair belgeler var. Biz de arkadaşımıza sahip çıktık. Aynısı bizim başımıza gelmesin diye mücadele ediyoruz.
Özak Tekstil dünyaca bilinen marka olan Levis’a üretim yapıyor. Bu marka burada yaşanan haksızlıkları, hukuksuzlukları, işlenen suçları daha duymadıysa bir kez daha sesleniyoruz. Eğer sizin de sorumluluğunuz olan bu baskılar sona ermezse basında isminiz daha çok çıkacak. Markanızın adını sosyal medyada, basında daha çok duyacaksınız. Levis’ın üretildiği fabrikada işçilerin yaşadıklarını her yerde anlatacağız. Mağazalarınızın önü de dahil.
“TALEPLERİMİZ NET. İŞTEN ATILAN ARKADAŞIMIZ GERİ ALINSIN, İÇERİDEKİ SARI SENDİKA VE İŞYERİ YÖNETİMİNİN ÜZERİMİZDE KURDUĞU BASKI SONA ERSİN”
Mücadelemizin sebebi belli. Taleplerimiz net. İşten atılan arkadaşımız geri alınsın, içerideki sarı sendika ve iş yeri yönetiminin üzerimizde kurduğu baskı sona ersin. Bu talepler karşılanana kadar mücadele edeceğiz. Mücadelemiz büyüyecek. Milletvekilleriyle, siyasi partilerle, emekten yana güçlerle iletişim içindeyiz. Bugün bizim günümüz, bugün yanımızda durun. Kim haktan, hukuktan yana görelim. Bizim gibi açlık sınırının altında çalışan, iş yerinde her türlü baskıya uğrayan, köle yerine konan Urfa OSB’deki işçi kardeşlerimizi de sesleniyoruz. Bizim kaderimiz bir. Biz kazanırsak siz de kazanacaksınız. Bu mücadeleyi birlikte büyütelim, birlikte kazanalım.”
TEKSTİL İŞÇİSİ BAKIŞ: “BUNLAR NE DEPREM BİLİYOR NE SEL BİLİYOR NE FELAKET BİLİYOR. BİR TEK ÇALIŞTIRMAYI BİLİYORLAR”
Özak Tekstil işçisi Funda Bakış ise, şunları söyledi:
“Deprem döneminde çok büyük bir sıkıntı yaşadık. Evlerimiz yıkıldı, birçok arkadaşımız çok zor bir durumda kaldı. Çadırda kalan arkadaşlarımız oldu. Bize işe zorla getirmeye çalıştılar, BİRTEK-SEN buna müdahale etti. Biz birleştik. Üç gün boyunca dışarıda kalan arkadaşlarımız oldu. Zor zamanlarında konuşmaya çalıştılar ama ifade edemediler. Bir çözüm bulamadılar. Çok fazla zor durumda kaldığımız günlerden biri de deprem zamanıydı, sel felaketiydi. Bunlar ne deprem biliyor ne sel biliyor ne felaket biliyor. Bir tek çalıştırmayı biliyorlar.”
FERİT ŞENYAŞAR: “HER ZAMAN İŞÇİLERİMİZİN YANINDA OLACAĞIZ”
Ferit Şenyaşar da işçilerin taleplerini patrona iletmek ve yaşanılan sorunu görüşmek için Özak Tekstil yöneticilerinden randevu talep ettiğini ancak kendisine randevu verilmediğini belirterek şunları söyledi:
“Halkın vekili olarak her zaman haklının, halkımızın, işçinin ve emekçinin yanında duracağımıza söz verdik. İşçileri sermaye olarak gören patronların karşısında durduk. Bugün Özak işçilerinin eylemi var. Biz de bu eyleme destek için parti il örgütümüz ile beraber buradayız. İşçilerin taleplerini dinledik. Talepleri tamamen anayasal haklarına uygundur. Burada bir eylem var, buradaki eylemi biz büyütmek için değil; makul taleplerin kabul edilerek bitmesi için buraya geldik. Patronla görüşme talebimizi ilettik, bu talebimiz reddedildi. Biz de bu yönetimi, bu patronu reddediyoruz. Her zaman işçilerimizin yanında olacağız ve işçilerin talepleri kabul edilecek. Bunun başka bir yolu yoktur. İşçiler, burada eylemlerini sürdürdüğü sürece biz de yanlarında duracağız. Patrona sesleniyoruz; bu sorun ya çözülür, biz bu eylemi büyütmek için değil; bu sorunu çözmek için buradayız.”