Ayasofya’nın Altındaki Gizemli Dünya Ziyaretçilere Açılıyor
İmparator Jüstinyen’in emriyle 532-537 yıllarında inşa edilen Ayasofya’nın altındaki dehlizler ve tünellerde hummalı bir çalışma yürütülüyor. Yıllarca moloz ve toprak altında kalan bu gizemli yapılar, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar sayesinde gün yüzüne çıkarılıyor. Yeni keşfedilen yeraltı dünyası, yakında ziyaretçilere kapılarını açmaya hazırlanıyor.
Ayasofya Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Fırat Diker, bu önemli keşfi Hürriyet muhabiri Uygar Taylan’a anlattı.
Projenin mimarlık tarihi ve arkeoloji alanlarına büyük katkı sağlayacağını belirten Diker, ziyaretçi kabulüne ilişkin, “Yeraltı yapılarının ilişkileri gün yüzüne çıktıkça yeni alanlar keşfediyoruz. Bazı alanlar ziyarete uygun olmayabilir ancak büyük yeraltı bölümleri ziyarete açılabilir durumda.” dedi.
Diker, yapılar hakkında şu bilgileri paylaştı:
- Revaklı avlunun bodrum katı, 18 ve 19. yüzyıllarda kaybolmuş en büyük yeraltı yapılarından biri. Eğimli arazi nedeniyle bu alan bodrum olarak kullanılmış ve günümüzde kolaylıkla ulaşılabilen kısımlar buranın altında yer almakta.
- Ayasofya’nın kuzeydoğu cephesinde, daha eski bir tarihe sahip yeraltı mezarı bulunuyor. Mimari ve döşeme özellikleriyle dikkat çeken bu mezar alanı özel bir yapıya sahip. Bodrum katıyla mezarı birbirine bağlayan karmaşık tünellerin Ayasofya’nın altını ve çevresini sardığı belirtiliyor.
Diker, ziyarete uygun olan alanların Ayasofya’nın avlusunun altındaki geniş mekanlar ve koridorlar olduğunu belirtti. Çalışmaların ilerlemesiyle bu alanların daha net hale geleceği vurgulandı. Ayrıca, 4. yüzyıla tarihlenen mezar yapısının da ziyaretçilere açılacağı planlanıyor.
Ziyarete açılacak yeraltı yapılarında sınırlı sayıda ziyaretçinin belirli bir kota çerçevesinde ziyaret edebileceğini belirten Diker, Bakanlığın gerekli düzenlemeleri yapacağını ve randevu sistemiyle kalabalık oluşmadan ziyaretlerin gerçekleştirilebileceğini sözlerine ekledi.